Examples of using "сапоги" in a sentence and their turkish translations:
Tom çizmesini çıkardı.
Benim botlarım nerede?
Çizmelerinizi çıkarın.
Tom bir çift kovboy botu satın aldı.
Yeni çizmelere ihtiyacım var.
Mary diz boyunda çizme giydi.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!
Tom bot giyer mi?
Onun botu ve pantolonu çamurla kaplıydı.
Bu, tereciye tere satmak gibi bir şey.
Çizme giymek zorundayım.
Tom sık sık kovboy botları ve bir kovboy şapkası giyer.
Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.
Tom'un botları çamurluydu.
Nehri görmeden önce bağcıkları sökme.
- Nehri görmeden önce bağcıkları sökme.
- Dereyi görmeden paçaları sıvama.