Examples of using "рту" in a sentence and their turkish translations:
Ağzım kuru.
Berber ağzı yağar.
Onun ağzı kurudu.
Tom'un ağzı kurudu.
Ağzım kuru.
İsviçre çikolatası ağzınızda gerçekten erir.
Ağzımda berbat bir tat var.
Tom'un ağzında bir puro vardı.
Ağzında bir boru ile konuştu.
Ağzındaki ne?
Eğer ağzında sakız varsa çıkar.
Köpeğin ağzında bir parça et vardı.
Ağzında bir pipoyla orada oturuyordu.
Portakal ağzımda garip bir tat bıraktı.
Tom'un avuçları terli ve ağzı kuruydu.
O, bardağı dudaklarına kaldırdı ve onu bir yudumda bitirdi.
ağzındaki berbat tat, yanık kokusu, çürümüş balık
Donna varlıklı bir ailede doğdu.
Tom varlıklı bir ailede doğmuş.
O, ağzında gümüş bir kaşıkla doğmuş.
Ağzıma o mantarımsı tat geliyor. Ağzımda... Kötü bir tat ve koku var.
- Dilekler at olsaydı, dilenciler sürerdi.
- Köpeğin duası kabul olsaydı, gökten kemik yağardı.
Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı.