Examples of using "официантка" in a sentence and their turkish translations:
Mary bir garson.
Mary bir garson.
Garson nerede?
Garson çay servis etti.
Bayan garson var.
Hoş bir garson bize hizmet etti.
Garson bana kahve getirdi.
Garson masaya beyaz bir masa örtüsü koydu.
Garson masaya beyaz bir örtü serdi.
Garson kız onun ona daha fazla bahşiş bırakacağını düşünerek Tom'la kırıştırıyordu.
"Garson, bu sinek çorbamda ne yapıyor?" "Bana sırtüstü yüzecek gibi geliyor, bayım!"