Examples of using "моет" in a sentence and their turkish translations:
Mary zemini paspaslıyor.
Tom arabasını temizliyor.
Tom arabanı yıkıyor.
O, arabayı yıkıyor.
O, bulaşıkları yıkıyor.
O arabayı yıkıyor.
Tom arabasını yıkıyor.
Yağmur kaldırımları yıkıyor.
Anita küveti yıkıyor.
Tom yeri paspaslıyor.
Tom bulaşıkları yıkıyor.
Tom saçını yıkıyor.
Bir elma yıkıyor.
O marul yıkıyor.
Bir el diğerini yıkar.
Tom ellerini yıkıyor.
Babam arabayı yıkıyor.
- Saçını yıkıyor.
- Saçlarını yıkıyor.
O her hafta bisikleti yıkar.
Tom her sabah arabasını yıkar.
O, arabasını yıkıyor.
O, arabanı yıkıyor.
O, arabanı yıkıyor.
Tom genellikle bulaşıkları yıkar.
Onun arabayı yıkadığını gördüm.
Tom neredeyse her gün saçını yıkar.
Babam sık sık bulaşıkları yıkar.
O her hafta arabayı yıkar.
Tom her gün saçını yıkar.
Tom lavaboda ellerini yıkıyor.
O, lavaboda ellerini yıkıyor.
Tom mutfakta bulaşıkları yıkıyor.
Tom şampuan kullanmadan saçını yıkar.
Tom her zaman ellerini yıkar.
Tom mutfakta, bulaşıkları yıkıyor.
Büyük kız kardeşim her sabah saçını yıkar.
Arabayı yıkayan çocuk benim erkek kardeşimdir.
Onun işi arabaları yıkamaktır.
Kız kardeşim her sabah saçını yıkar.
Tom asla arabasını yıkamaz.
Kadın yüzünü yıkıyor.
Tom haftada bir kez arabasını yıkar.
O saçını haftada iki kez yıkıyor.
O kirli olduğu için annem köpeği yıkıyor.
Kız kardeşim her pazar günü ayakkabılarını yıkar.
Tom sadece haftada bir kez saçını yıkar.
- Bulaşıkları kim yıkıyor?
- Bulaşığı kim yıkayacak?
O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.
Biri onun arabayı yıkadığını gördü.
Tom bulaşıkları yıkamıyor. Bunu Mary'ye bırakıyor.
En az haftada bir kez arabasını yıkar.
Tom arabasını en az haftada bir kez yıkar.
Biz bulaşıkları kimin yıkayacağına karar vermek için kaya, kağıt, makas oynadık.
Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar.
Onu araba yıkarken gördüm.
O her zaman bulaşıkları lavaboda bırakır.