Examples of using "марка" in a sentence and their turkish translations:
Pul düştü.
- Bir posta puluna ihtiyacım var.
- Bir pula ihtiyacım var.
O, iyi bir markadır.
- Bir posta puluna ihtiyacım var.
- Bir pula ihtiyacım var.
Auldey bir Çin markasıdır.
Mark'ın kitabı çok ilginç.
Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.
Bu mektup bir yabancı damgası taşımaktadır.
Favori yoğurt markan nedir?
Mark'ın senden fazla parası var.
Çok eski bir pulum var.
Baba "Bu çok iyi bir marka." dedi.
- Bu ketçap markasını sevmiyorum.
- Bu marka ketçaptan hoşlanmıyorum.
Nehrin ilk dönemecinde, Mark'ın cerrahı
Mark'ın maskaralığı zaten Rosa'yı hasta ediyor.
Mark'ın senden fazla parası var.
Favori Mark Twain sözün nedir?
Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.