Examples of using "лёгкое" in a sentence and their turkish translations:
Biraz şaşkın hissettim.
Bıçak, onun akciğerini delmiş.
Esperantoyu telaffuz etmek kolaydır.
Hava sıcaklıklarında hafif bir yükselme bekleniyor.
Tom biraz sersemlemiş hissetti.
Tom küçük bir sersemlik hissetti.
Esperanto telaffuzu kolaydır.
Benim paltom hafif ama sıcak tutar.
Mary başıyla hafif bir hareket yaptı.
Hafif bir şey yemek istiyorum.
Çeviri neredeyse birçok insanını düşünebileceği kadar kolay değildir.
Oldukça hafif.
Hafif bir düşünce farkımız vardı.