Examples of using "кричит" in a sentence and their turkish translations:
Tom çığlık atıyor.
- Kim bağırıyor?
- Bağıran kim?
O çok bağırıyor.
O çok bağırıyor.
Tom, Mary'ye bağırıyor.
Tom ağlıyor.
Tom asla bağırmaz.
Kalabalık hâlâ bağırıyor.
Bebek hâlâ bağırıyor.
Sami, Leyla'ya bağırıyor.
O şarkı söylemiyor, çığlık atıyor.
Kızgın olduğunda Mary hep bağırır.
Horoz sabahleyin "kukuriku" diye öter.
O, onun çığlığını duydu.
O sadece karnı aç olduğunda bağırır.
Birinin çığlık attığını duydum.
Tom Mary'nin John'a bağırdığını duydu.
Kızgın olduğunda her zaman bana bağırıyor.
Bebeğim henüz konuşamıyor. Sadece ağlıyor.
- Birisi arıyor.
- Birisi çağırıyor.
Tom'un çığlık attığını duydum.
Benim torunum çok yüksek sesle bağırır.
Onun bağırdığını duydum.
onun içinde bir kişi vardır. Simit diye bağırarak birisini kovalar
Kız kardeşim sık sık ağlar.
Tom asla bize bağırmaz.
Tom birinin bağırdığını duydu.
diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.
Pencerenin dışında birinin bağırdığını duydum.