Examples of using "красотой" in a sentence and their turkish translations:
Manzaranın güzelliğine hayran kaldık.
Güzellik ona bağışlanmış.
Onun güzelliği tarafından vuruldu.
Mary güzelliği ile övündü.
Kızın güzelliğinden mest oldu.
Nefertiti güzelliğiyle ünlendi.
- Kleopatra güzelliğiyle ünlendi.
- Kleopatra güzelliğiyle nam salmıştı.
Doğa ona zeka ve güzellik vermiş.
Towada Gölü güzelliği ile ünlüdür.
O, onun güzelliği ile büyülendi.
Onun güzelliği tarafından etkilendim.
Onun güzelliği ile sersemdi.
Onun güzelliğine kapılmamak mümkün değil.
Onun güzelliği tarafından büyülendim.
O onun güzel bakışlarından büyülendi.
Tom Mary'nin güzel bakışlarından büyülendi.
O, onun güzelliği tarafından büyülendi.
Hiçbir şey onun güzelliği ile karşılaştırılamaz.
O bir Yunan heykelinin güzelliğine sahiptir.
Senden üzerindekileri çıkarmanı rica ediyorum. Birazcık güzelliğinin tadını çıkarmak istiyorum.