Examples of using "доказательств" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir kanıt yoktur.
Kanıt ezici.
Elinizde delil yok.
Kanıt istiyor musun?
Onun hakkında hiç kanıt yok.
Tam bir kanıt olmasada
Hiçbir kanıtın yok.
Hiç kanıtımız yok.
Benim hiç kanıtım yok.
Benim kanıtım yok.
Onunla ilgili kanıtım yok.
Karşıt kanıtım yok.
Onun herhangi bir kanıtı yok.
İnanç, herhangi bir kanıta gerek duyulmaksızın hissedilen güvendir.
Hiçbir karşı delil yoktu.
Tom'un hiçbir kanıtı yoktu.
Tom'un hiç kanıtı yok.
Yeterli kanıtım yoktu.
Tom kanıt istedi.
Tom'un bunu yaptığına dair hiçbir kanıtımız yok.
Yeterli kanıt yokluğunda, polis onu suçlayamadı.
Bu sezgi ve onu kanıtlamak arasında dağlar kadar fark var.
Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.
Tom'un sağlam delili yoktu, fakat o, annesinin elmas yüzüğünü çalan kişinin Mary olduğunu düşünüyordu.