Examples of using "белых" in a sentence and their turkish translations:
onların beyaz, Evanjelist Hristiyan,
Tom beyaz çorap giyiyor.
Tom'un sadece üç beyaz gömleği var.
Bana dört beyaz tabak verin.
Ben asla beyaz çorap giymem.
Bu resim siyah ve beyaz.
Bir düzine pamuklu beyaz mendil alacağım.
Bana beyaz iplikli bir makara verin.
Kaç tane siyah beyaz film izledin?
Şu beyaz takım elbiseli adamlar kimler?
Tom genellikle beyaz tenis ayakkabısı giyer.
beyaz insanların dörtte üçünün beyaz olmayan arkadaşları yok.
siyah ve beyaz erkeklerin şeytanlaştırılma hikayeleri
Bence ülkemizde gerçekleşen olayların da gösterdiği üzere
ve beyaz Amerikalıların esaslı çoğunluğunun böylesi çiğ ve keskin
çünkü şu anda, diğer beyaz insanlar hakkında konuşmuyorum
Bütün erkekler koyu renk takım elbise ve beyaz gömlek giyiyorlardı.
Tipik Bavyera kahvaltısı beyaz sosis, buğday birası ve tuzlu krakerden oluşmaktadır.
Kar taneleri büyük beyaz tavuklar gibi görününceye kadar gittikçe büyüdü.
Tom, beyaz insanların rengi olmadığını ima ettiğini düşündüğü için "a person of color" terimini kullanmak istemiyor.