Examples of using "Марио" in a sentence and their turkish translations:
Mario bir mikroskop aldı.
O Super Mario Bros oynuyor.
Mario ve Luigi kardeştir.
Mario prensesi kurtaramadı.
Mario mantar yediğinde büyüyor.
O bir meşe palamudu yediğinde, Mario bir uçan sincaba dönüşür.
Mario, Romulus'un Roma'nın kurucusu olduğunu söylüyor.
Mario, bana eşcinsel demekten vazgeç! Ben heteroseksüelim!
Eve dönerken avukatım Mario’yu aradım.
Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.
ve “Mario, gerçekten almak istiyorum,” dedim.
hani evde oynadığımız süper Mario'lu atari var ya
Mario bana yalan söylediğinden beri artık onunla konuşmuyorum.