Examples of using "Лучшего" in a sentence and their turkish translations:
Daha iyisini hak ediyorsun.
Daha iyisini hak ettin.
En iyide ısrar et.
- Sen en iyisinden başka bir şey hak etmiyorsun.
- Sen en iyisini hak ediyorsun.
En iyisini hak ediyorsun.
Ben daha iyisini hak ettim.
O daha iyisini hak ediyor.
O daha iyisini hak ediyor.
Tom daha iyisini hak ediyor.
Biz daha iyisini hak ediyoruz.
Tom daha iyisini hak etti.
Daha iyisini umuyorduk.
Onlar daha iyisini hak ediyorlar.
Daha iyisini hak ediyorum.
Bundan daha iyisini bekledim.
Daha kaliteli kumaş, daha pahalıdır.
Tom en iyi arkadaşını kaybetti.
Tom en iyisini hak ediyor.
Amerikan halkı daha iyisini hak ediyor.
Bu ülke daha iyisini hak ediyor.
Yapacak daha iyi bir şeyim yoktu.
Daha iyi bir şey istemiyorum.
- Daha iyisini hak ettiğinden eminim.
- Daha iyisini hak ettiğinizden eminim.
- Daha iyisine layık olduğundan eminim.
- Daha iyisine layık olduğunuzdan eminim.
Yapacak daha iyi bir şeyimiz yoktu.
Senden daha iyisini bekliyordum.
Ondan daha iyisini bekliyordum.
Tom için en iyi olanını istiyorum.
Tom'dan daha iyisini bekliyordum.
Tom ve Mary daha iyisini hak ediyor.
Tom için en iyisini diliyoruz.
Tom için en iyisini diliyorum.
Bu sonuç arzulanan çok şey bırakır.
Onlar daha iyi bir şey istediler.
Ben sadece senin için en iyisini istiyorum.
O en iyi arkadaşına aşıktır.
Daha iyi bir zaman seçemezdin.
Yapacak daha iyi bir şeyimiz yok.
En taze ekmeği nereden alabilirsin?
Senin Fransızcan çok yetersiz.
Çocuklarım için daha iyi bir gelecek istiyorum.
Hepimiz bu ülke için en iyi olan şeyi istiyoruz.
Tom, en iyi arkadaşının sevgilisine aşık oldu.
Kız kardeşim en yakın arkadaşıma aşık.
Daha iyi bir dünya için bir yapı inşa etmiş olursunuz.
ve daha iyi ve parlak bir gelecek görüşümüzü karartmasına izin verdik.
, Saksonya'da kasıp kavuran kararlı bir kampanya sırasında
Az önce bir trafik kazasında en iyi arkadaşımı kaybettim.
Sadece en iyi arkadaşını kaybetmiş gibi görünüyorsun.
İkinizin de her şey gönlünüzce olsun.
insanlardaki gerçek iyiliği ortaya çıkarmanın anahtarıdır
Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi
En iyi arkadaşınızın adı nedir?
Mary en iyi arkadaşımı bir partiye davet etti ama beni etmedi.
En iyi arkadaşına aşık oldu.
O en iyi arkadaşına aşık oldu.
Tom daha iyi bir iş-yaşam dengesine ulaşmak istiyor.
Tom yapacak daha iyi bir şey bulamadı.
O, en iyi arkadaşına aşık.
Bugün en iyi arkadaşımın doğum günü.
Yapacak daha iyi bir şeyim yok.
Benim Almanca bilgim kötüdür.
Sanırım bu onu yapmak için en iyi yol.
Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
Eğer birinin daha iyi bir önerisi yoksa sanırım Tom'un önerdiği gibi yapmalıyız.
Seninki benimkinden daha iyiydi.