Examples of using "Воздухе" in a sentence and their turkish translations:
İlkbahar geldi.
Tamam, havadayız.
Ortalıkta dolaşan söylentiler var.
Yapraklar havada fırıl fırıl dönüyordu.
Kuşlar havada uçuyorlar.
Açık havada egzersiz yapın.
Rüzgarda toz esiyordu.
- Havada rahatsız edici bir koku var.
- Havada iğrenç bir koku var.
Havadaki gerginlik hissediliyordu.
Kuşlar havada uçarlar.
Havada aşk kokusu var.
Değişim havadaydı.
Tarlakuşları havada ötüyor.
Geceleyin havada asılı ağır bir koku var.
Havada bahar hissediyorum.
Hava nemli.
Evet, havada çok nem var.
Açık havada iyi zaman geçirdik.
Çocuklar açık havada çok zaman harcadı.
Karar hâlâ kararlaştırılmamış.
Günü açık havada geçirdik.
Havada ilkbahar çiçeklerinin kokusu vardı.
Hava sisli.
Bir keskin kenevir kokusu havada yayılıyordu.
Fikirler kimseye ait değildir, onlar havada yüzerler.
Cildin hemen üzerine boşluğa bakteri ekliyorum,
Havadaki küçük parçacıklar kansere neden olabilir.
Açık havada üç saat geçirdik.
bulutta çalışan hava kalitesi üzerine
o kişi havada yakalamaya çalışırdı
Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.
ve bunlar buharlaşır ve canlı virüsü havada bırakabilir.
Sihirbaz sihirli değneğini salladı ve ince havada kayboldu.
Açık havada ancak ışık olduğu sürece çalışabiliriz.
Bir kuş kanatlarını oynatmadan havada süzülebilir.
Tom'un davası askıda kalıyor.
Değişiklik olsun diye bu sabah dışarıda yemeye ne dersin?
Yangından sonra, duman kokusu günlerce havada kaldı.
Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.
Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.
Bir damlacık havada süzülür ve sonra buharlaşırsa bu virüsün bir süreliğine
Diğerleri çok küçük ve hafif olduğundan havada daha uzun süre asılı kalırlar
siz toptan kaçardınız. havada tutarsanız bir canınız daha olurdu
- Soğuk bir günde kimse dışarıda çalışmak istemez.
- Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez.