Examples of using "«Его" in a sentence and their turkish translations:
Onu uzaklaştır.
Onu uyandır.
Onu dinle.
Onu serbest bırakın!
Onu dinleyin!
Onu al.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Onu yok et.
Onun ebeveynleri ondan nefret eder.
Öğrencileri onu çok severdi.
Ona teyzesi tarafından eşlik edildi.
Onu durdur.
Gitmesine izin ver.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Onu büyütün.
Onu koru.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Onu affet
Ona bir öpücük ver.
Onu unut.
Onu tanımla.
Bırak onu.
Ona sarıl.
Onu kurtar.
Onu bekle.
Kız arkadaşı ondan daha genç.
- Öldür onu!
- Onu öldür!
O, arkadaşları tarafından terk edildi.
Öldür onu.
Onu serbest bırakın.
- Onu infaz et.
- Onu idam et.
- Onun babası onu Tom olarak çağırır.
- Babası ona Tom diyor.
Sen onu korkuttun.
- Sen onu küçümsedin.
- Sen onu hafife aldın.
Onu tanıdın mı?
Onu affettin mi?
Onu tevkif ettin mi?
Onu eve götür.
.
O, burada değildir.
Onu uyandırmaya gidelim.
Onu korkutmayı bırak.
Onu öldürdün mü?
Ona sataşmayı kes.
Onu gördün mü?
Annesi ona banyoyu temizletti.
Onu hayal kırıklığına uğratma.
Onun adresini yaz.
Onu yedim.
Onu buraya getir.
Onu ben götüreceğim.
Onu anladın mı?
Onu oradan çıkar.
Onu anlıyor musun?
Sadece onu dinle.
Ben onu tanıdım.
Ben onu cezalandırdım.
Onu yüzüstü bıraktın.
Onu bağışladım.
Onu bekledin mi?
Onu suçlama.
Onu suçluyor musun?
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
Onu uyandırma.
Ben onun hatalarına rağmen onu seviyorum.
Karun hazinesiyle birlikte içerisine doğru itildi
O kovulacak.
Bugünkü durumundan memnundur.
Onun akrabaları ondan uzak durmaya başladı.
Başarısı ailesini mutlu etti.
Ona isminin ne olduğunu sor.
Onlar onu kovdular.
Babası onun planını onayladı.
Onun babası bir doktor mu?
Onu davet ettin mi?
Onu seviyor musun?
Herkes onu sever.
Ben onu bekledim.
- Onu küçümsedim.
- Onu hafife aldım.
Onu dinledim.
Onu hatırlıyor musun?
Onu zehirledin mi?
Biz onu yanlış anladık.
Herkes onu tanıyordu.
Onu buldun mu?
Onu bekliyor musun?
O onu öldürdü.
O onu azarladı.
Şansı onu terk etti.
- Onu gördüm.
- Ben onu gördüm.
Onu durduramazlar.
Onlar onun teklifini engellediler.
Onu öldürecek misin?
babası onu disipline edebilmek için askeri akademiye gönderdi
- Çıkar onu buradan!
- Çıkarın onu buradan!
Onu bulabilir misin?
Biri onu zehirledi.