Examples of using "Ken" in a sentence and their turkish translations:
Ken seni arıyordu.
Ken, Tom'u küçümsüyor.
Ken elbiselerini giydi.
Ken'in bir gitarı var.
Ken mutlu.
Ken mutlu görünüyor.
- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?
- Ben Ken'e güveniyorum.
- Ken'e güveniyorum.
- Ken beni satrançta yendi.
- Ken satrançta beni yendi.
- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.
Merhaba, benim adım Ken Saitou.
Onun adı Ken.
Ken her zaman futbol oynar.
Ken mumları yaktı.
Ken için oy kullandım.
Ken, seni seviyorum.
Ken, Tom'un kıyafetlerini çıkarıyordu.
Ben Ken'e inanıyorum.
Benim adım Ken.
Ken yardım için bağırdı.
Ken hızlı koşmalıdır.
Ken koşmuyodu.
Ken, bir bisiklet istiyor.
Ken eski paralar toplar.
Ken kamp yapmayı sever.
Ken futbolcudur.
Ken ne yiyor?
Ken bu öğleden sonra meşgul.
Ken asla New York'ta bulunmadı.
"Ken megul mü?" "Evet,meşgul."
- Ken iyi yüzebilir.
- Ken iyi bir yüzücüdür.
Ken her gün beni arar.
Ken'in beyaz bir köpeği var.
Ken, babası hakkında soruşturma yaptı.
Ken dün evde miydi?
Ken o zaman çalışıyordu.
Ken o şarkıyı söylemeye devam etti.
Ken'le çıkabilir miyim anne?
- Kim daha uzun boylu, Ken mi yoksa Taro mu?
- Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?
Ken bu sabahtan beri burada bulunmadı.
Ken trenin gelişini bekliyor.
Onların isimleri Tom ve Ken'dir.
Çantayı Ken'e geri verdim.
Ken yanıma oturdu.
Onların isimleri Tom ve Ken'dir.
Ken kağıdı ikiye katladı.
Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
Ken her gün futbol oynuyor.
Ken dün arkadaşları ile konuştu.
Ken Seiko'dan daha yaşlı.
Ken'in köpeği beyazdır.
Dün Ken ile buluştum.
Ken, Tom'un uyuduğunu düşündü.
Ken zaten İngiltere'ye gitti.
- Ken şu anda ne yapıyor?
- Ken şimdi ne yapıyor?
Ken battaniyeyi ikiye katladı.
Ken şu anda meşgul, değil mi?
Ken arkadaş canlısı bir kişi gibi görünüyor.
Ken dün gece İngilizce çalıştı.
Ken yüzmede iyidir.
Ken gömleğini ters giymişti.
Ken'i tekrar arayayım mı?
- Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
- Ben Ken adında uzun boylu bir adamla tanıştım.
Gitar çalan çocuk Ken'dir.
Ken'in bana yardımcı olmasını rica ettim.
Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.
Ken trenin gelişini bekliyor.
Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?
Ken gelmek için çok meşgul.
Ken ve onun erkek kardeşi çok benzerler.
Eve geldiğimde, Ken okuyordu.
Bu Ken. O köpeğini sever.
Ken'in köpeği çok iri.
Ken hâlâ arabayı yıkamadı.
Ken bir miktar yumurta satın almak için süpermarkete gitti.
Ken her sabah kendi yatağını yapar.
Ken otobüsle okula gider.
Ken senden daha hızlı koşar.
Ken'in kullandığı masa eski.
Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.
Ken'den daha hızlı koşabilirim.
Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?
Ken ağabeyi ile odasını paylaştı.
Ken o adamın adını hatırlayamadı.
Ken'i teşvik edemem. O benim rakibim.
Kim daha uzun, sen mi yoksa Ken mi?
Ken'in onu tekrar denemek için cesareti yoktu.
O, Ken'den çok daha yaşlı.
Onun adı Kenji, ama biz ona Ken deriz.
Ken'in en fazla on kitabı vardır.
Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.
Ken'den daha hızlı koşabilirim.