Examples of using "Aquelas" in a sentence and their turkish translations:
Şu kızları tanıyorum.
Şu ağaçları kestim.
O ağaçları kesme.
Şu kadınları görüyor musun?
O kızlar geldi.
O eğilimler devam edecek mi?
O kızlar beyaz etek mi giyiyor?
Ben bunları istiyorum.
O kızlar çok meşgul.
O insanlar korkmadan canı pahasına
Bunlar benim pantolonlarım.
Ben bu kadınları tanıyorum.
Şu kızları tanıyorum.
Şu kızlar güzel.
Şu insanları tanıyor musun?
O gözyaşları sahte.
Yani o dev fırtınalar gelince,
Şunlar nedir?
O şeyler gerçekten oldu.
Tom tüm bu sorulara cevap verebilirdi.
O giysiler size iyi gider.
Bütün o tişörtler nereden geliyor?
Bütün o anahtarları nereden buldun?
Şu üçü onun kızları.
O çocuklar ne yapıyorlar?
Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.
o güzel insanlar kayıklara binip gittilerse
Şu kara bulutlara bak. Yağmur yağacak.
Dünyada üç farklı tipte insan vardır: sayı sayabilenler ve sayamayanlar.
- Bu insanları tanımıyorum.
- O insanları tanımıyorum.
O kadınları tanımıyorum.
Tom o istiridyeleri yememeliydi.
Onları düşük bir fiyatla sattım.
Onlar, arabalarını tamir ettiğim insanlardır.
Onlar hayatımın en hüzünlü saatleriydi.
Bu meyveler kiloyla mı, taneyle mi satılıyor?
Bu genç insanlarla birkaç yıl çalıştıktan sonra
Çünkü sadece bahanelerin arkasına saklanır o insanlar
Şu mumlar beyaz değiller.
- Tek yararlı cevaplar yeni soruları ortaya atandır.
- Faydalı cevaplar, sadece yeni sorular sorduran cevaplardır.
Bu kadınlar güçlü.
Bu koşullar altında çalışmak istemiyorum.
Bu istiridyeleri yediğim için pişmanım.
Bu öğrencilerin Kanadalı olduğuna emin misin?
O benim pantolonum.
Bu örümceklerden nefret ediyorum. Onlar her zaman ben temizlenirken beni çıldırtmak için oradalar.
Tatoeba projesine katkıda bulunmaya çalıştığım tüm ifadeler arasında, sadece Portekizce yazılanlar herhangi bir değere sahip olabilir, çünkü sadece Portekizce benim ana dilimdir.