Examples of using "“de”" in a sentence and their turkish translations:
Benimle alay etmeyi kes.
- Bir şey değil.
- Rica ederim.
Çilekli dondurmayı seviyorum.
Hem sığır eti hem de domuz eti severim.
Renkli kalemlere ihtiyacım var.
Limon çayını severim.
Bana Tom demekten vazgeç.
Homurdanmayı bırak.
Meyve salatası sever misin?
Korku filmlerini sever misin?
Elmalı kek sever misin?
Korku filmlerinden korkar mısın?
Odamı değiştirmek istiyorum.
Konuyu değiştirmeyi bırak.
Benimle alay etmekten vazgeç!
Koltuğumu değiştirmek istiyorum.
Sana tekrar ihtiyacımız var.
yaklaşık %39 yoksulluk oranı vardı.
O yüzden, milyonlarca yıl boyunca
Sigarayı içmeyi bırak.
Tekrar başla.
Bağırmayı bırak.
Geçenlerde diş macunumun markasını değiştirdim.
İki yüzyıldan yaşlı kaplumbağalar var.
Koşmayı bırak.
Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim.
Ben metroya binmeyi sevmiyorum.
3 inç kalınlığında bir parça ahşaba ihtiyacım var.
Bana bir kutu çivi lazım.
Sana bir tornavida gerekecek.
Keçi peynirinden hoşlanmam.
Trenle seyahat etmeyi uçmaya tercih ederim.
- Andromeda galaksisi bizden 2 milyon ışık yılından fazla uzaktadır.
- Andromeda galaksisi bizden 2 milyon ışık yılından fazla uzaklıktadır.
Ben bir fincan kahve için can atıyorum.
- Senden hoşlanıyorum.
- Ben senden hoşlanıyorum.
Seni seviyorum.
Biraz çay ister misin?
Beyzbol oyunlarına gitmeyi ve izlemeyi seviyorum.
Her yazar zaman zaman yazarın bloğundan muzdarip olur.
Sana ihtiyacım var.
Biraz zamana ihtiyacım var.
Bu da 77 milyon sterlin değerinde yeni yol yenileme şeması,
Gitmeden önce yemek yemelisiniz.
- Bir parça daha keke ne dersin?
- Bir parça daha kek ister misiniz?
Otobüsle mi yoksa araba ile mi gidiyorsun?
O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.
İşten bahsetmeyin. Biz tatildeyiz.
- Öğle yemeğini yeni yedim.
- Öğle yemeğinden şimdi kalktım.
Tom'un bir kan nakline ihtiyacı var.
Bir savunma pazarlık söz konusu değildir.
Fransızca öğretmeni olmak istiyorum.
Bilim kurgu filmleri sever misin?
Beni tekrar ara mutlaka.
Paraya ihtiyacım var.
- Kızları seviyorum.
- Kızları severim.
Tom sığır eti sevmez.
Bir su molekülü, bir oksijen ve iki hidrojen atomundan oluşur.
Kadınları sever misin?
Hangisini daha çok seversin, fizik mi yoksa kimya mı?
Ben Kyotoluyum.
Hangisini daha çok seversin, et mi yoksa balık mı?
Portekizliyim.
Boston'u terk etmek zorunda kaldım.
Tavuk çorbasını severim.
Henüz geldim.
Ben Shizuokalıyım.
New York'tan kimya ile ilgili yarım düzüne kitap sipariş ettim.
Yemek yemeği az önce bitirdim.
- Gitmeden seni görmek istiyorum.
- Ayrılmadan önce sizi tekrar görmek isterim.
Yüzlerce, binlerce yıl önce,
Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.
İçinde bir sürü reçine yağı var.
başlık parası sömürü düzeni
sokak oyunlarını sokak kültürlerini
O, aniden konuyu değiştirdi.
Mutlu Şükran Günü.
Onu tekrar tekrar oku.
Binlerce insan açlıktan öldü.
İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
Benim biraz şekere ihtiyacım var.
Bir polis arabasına ihtiyacım var.
Kendinizi bir aptal yapmaktan vazgeçin.
Konuşmayı kesin.
Biraz şekere ihtiyacımız var.
- Bir bardak çay ister misiniz?
- Bir fincan çay içer misin?
- Bir fincan çay ister misiniz?
Ben trenle seyahat etmeyi seviyorum.
O, Paris'ten henüz döndü.
Biz Pfirsichbaeumchen'den Almanca sözlükleri ödünç alırız.
O patates salatası sever.
Patates salatasını severim.
Bağırmayı bırak.
- Vay başıma gelenler!
- Eyvahlar olsun!
Ateş etmeyin.
- Karşı koymaktan vazgeç!
- Direnmeyi bırak!
Sızlanmayı bırak.