Examples of using "Zimna" in a sentence and their turkish translations:
Soğuğa dayanamıyorum.
Limonata soğuk.
Kahve soğuk.
Soğuktan titriyordu.
Dişlerim soğuktan birbirine vurdu.
Hava çok şiddetli soğuk.
Zemin çok soğuktu.
Bu pizza soğuk.
Ellerim soğuktan uyuşmuş.
Kahve soğuk.
O donuyordu, bu yüzden soğuktan titredi.
Dışarıya çıkınca soğuktan tir tir titredim.
Soğuğa rağmen yiyecek stokları donmamış.
Yaklaşık bir yıl sonra, o soğuğu arzular hâle geliyorsun.
ve o zamana kadar bu acımasız ortama ve soğuğa dayanabilmek.
Bu soğuk hava ne kadar sürecek.
Soğuk ve ıslak bir geceydi ve yorgunum. Ama gün doğduğunda yolumuza devam ediyoruz.