Examples of using "Przynieś" in a sentence and their turkish translations:
Paranı getir.
Cüzdanını getir.
Çay getir.
Bana dergileri getir.
Bir kova elma getir.
Bana biraz süt getir.
Bana bir yangın söndürücü satın alın.
Onu daha yakına getir.
Bana para getir.
Birkaç battaniye al.
Bana kuru bir havlu getirin.
Bana nemli bir havlu getirin.
Bana ayakkabılarımı getir.
- Gözlüğümü getir.
- Bana gözlüğümü getir.
Bana gazeteyi getir lütfen.
İçecek bir şey getir.
Bana bir bardak su getir.
- Bana bugünkü gazeteyi getir.
- Bana bugünün gazetesini getir.
Lütfen bana bir kağıt getir.
Bana yiyecek bir şey getir.
Lütfen bana yarım şişe şarap getirin.
Lütfen bana sirke ve yağ getir.
Başlarını bana getirin.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.