Translation of "Przegonić" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Przegonić" in a sentence and their turkish translations:

Chciałem ją potrzymać i je przegonić.

Bir yanım onu tutup etrafındakileri kovalamak istedi.

Te pisklęta rosną tak szybko, że już potrafią przegonić krokodyla.

Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.