Examples of using "Mieszkają" in a sentence and their turkish translations:
Onlar mağaralarda yaşıyor.
Alt katta oturuyorlar.
- Onlar nerede yaşıyor?
- Nerede yaşıyorlar?
Onlar sahile yakın yaşarlar.
Cezayir'de mi yaşıyorlar?
Onlar bir sosyal konutta yaşıyorlar.
Ebeveynlerim kırsalda yaşıyorlar.
Mary ve Tom nerede yaşıyor?
Onlar bizim blokta yaşıyorlar.
Onlar Helsinki, Finlandiya'da yaşarlar.
Tom ve Mary yakında oturuyorlar.
- İki aile o evde yaşıyor.
- O evde iki aile yaşıyor.
- O evde iki aile yaşar.
Çocuklarım New York'ta yaşıyor.
Almanya'da yaşayan iki arkadaşım var.
- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.
Tom'un ikisi de Boston'da yaşayan iki erkek kardeşi var.
Tek tehdit vampirler de değildir. Burada denizaslanları da yaşar.
- Tokyo'da her çeşit insan yaşar.
- Tokyo'da her türlü insan yaşıyor.
- Tokyo'da her türde insan yaşar.