Examples of using "Jazdy" in a sentence and their turkish translations:
Sürücü belgenin kullanım süresi doldu.
Zaman çizelgesi revize edilmiştir.
Ehliyetini gördüm.
Nöbetleşe arabayı sürdük.
- Ben geçici bir ruhsat aldım.
- Ben geçici bir lisans aldım.
fotoğraf ve video ve sensör verilerini gösterirsek
Trenler programa göre çalışıyorlar.
Kar kaykayı denemek istiyorum.
Birisi benim sürücü belgemi çaldı.
Araba sürerken kaybolduk.
- İstasyon buradan bir on dakikalık mesafede.
- İstasyon buradan arabayla on dakika.
Sürücü belgenizi görebilir miyim?
Ehliyetin yanında mı?
Tom henüz ehliyetini almadı.
Araba, yarım saatlik sürüşten sonra bozuldu.
Tom sürüş sınavını geçmekte başarısız oldu.
Tom'un sürücü testinde başarısız olacağını düşünüyorum.
On sekiz yaşına girdikten sonra sürücü belgesi alabilirsin.
Sürücü lisansım bu ayın sonunda sona eriyor.
Annemin ehliyeti var, ama o araba sürmez.
- Gelecek hafta sürücü belgemin süresi dolacak.
- Ehliyetimin süresi gelecek hafta sona eriyor.
Araba kullanmayı öğrenmek biraz vaktimi aldı.
Bir ehliyetin olmadığına dair hiçbir fikrim yoktu.
Ben karda araba sürmeye alışkın değilim.
Sürücü sınavını geçebileceğimin mümkün olmadığını düşünüyorum.
Annemin ehliyeti var fakat araba sürmez.
Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
Tom sol direksiyonlu araba sürmeye alışkın değildir.
Tom bana neden bir ehliyet almaya çabalamadığımı sordu.