Examples of using "한번" in a sentence and their turkish translations:
Bir deneyelim.
Sizden şunu düşünmenizi rica ediyorum:
Hadi aralarına girelim.
Şansını denemek zorunda.
Bir göz atalım.
Bu düşünceyi sevdim!
Bu sanat eserine bir bakın.
Verilere bakalım,
Ve müsaade ederseniz,
Şu durumu hayal edin:
Yani çok fazla enerji gerektiriyor.
Bu en önemli şey ve tekrar söylemek istiyorum.
geriye kalan tek şey, kendimizi yeniden canlandırmak
Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.
Çünkü hepimiz ilk bakışta, pat diye her şeyi anladığımızı sanarız
Anlaşılması güç olduğu için size okuyacağım.
Anlamak için Antik Yunanlara geri dönmemiz lazım.
Bariyerlerden zıplayan bu bilyelere bir bakın,
Benimle zamanda yolculuk yapmanızı istiyorum,
Tamam, başka bir yol bulup bulamayacağımıza bir bakalım.
Kurtarıcılar, on saatlik bir kuşatmada yara alan altıncı kişi olan
Eğer beni internetten izlerseniz
Belki çok güçlü olan güneşi kullanırsak bunu yapabiliriz.
Kısa tarafta olmanın nasıl olduğunu gör bakalım."
Aslında dönüp menisküse hızlıca bir bakalım.
Fakat, bu soruyu genişletebiliriz çünkü çok güzel bir soru --