Examples of using "지역에" in a sentence and their turkish translations:
New York'taki Meatpacking District'te yer alıyor.
Hindukuş-Himalaya bölgesinde,
...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.
Bütün halk bahçelerini satmaya çalıştılar
Afrikan-Amerikan Müzesini inşa ediyoruz.
Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve
kumu burdan al ve buraya taşı.
Akıntının yönünde yaşayan insanları da kötü vuracak.
Körfez alanında daha büyük bir evsiz problemi var.
İşe aldığımız her kişiye karşılık 10 kişi için iş imkânı ortaya çıkacak.