Examples of using "지속적으로" in a sentence and their turkish translations:
sürekli bir biçimde pozitif olmalısınız.
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
Ve bizler bunu sürekli duyuyoruz.
insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.
Bu, uzun zamandır sosyal ilişkilerde size oluyor.
Ve aşırı yaz sıcağında uzun yürüyüşler adamlarına ağır bir yük vermeye devam etti.