Translation of "오래된" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "오래된" in a sentence and their turkish translations:

오래된 창고라든가

hem depolarda bulunabilirler.

보세요, 오래된 공구예요

Hey, bakın. Eski aletler var.

‎아주 오래된 숲이었죠

Eski ve yaşlı orman.

근데 오래된 나무통이 있네요!

Baksanıza, eski bir fıçı!

오래된 공장 하나를 찾고 있었어요.

Eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum.

오래된 갱도 중의 하나인 것 같습니다

Eski bir maden kuyusuna benziyor.

이게 그냥 오래된 공장이 아니라는 거였어요.

buranın yalnızca eski bir fabrika olmamasıydı.

이건 거의 2천년 이상 된 오래된 마술입니다.

Bu, 2000 yıldan uzun süreyle, sihrin en eski numarası

견해를 가진 사람들이 오래된 교리에 도전하고 있었어요.

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

광부들은 이 오래된 쇠사슬로 바위를 산 위아래로 옮겼습니다

Madenciler bu eski zincirleri dağlarda taş taşımak için kullanıyorlardı.

오래된 채광용 사다리 같은데 이 벽 위로 통하네요

Eski bir madenci merdivenine benziyor, duvarın bu tarafında duruyor.

남쪽 숲속 깊은 곳에는 오래된 도로가 숨겨져 있죠

Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.