Translation of "‎아주" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "‎아주" in a sentence and their turkish translations:

아주, 아주 간단합니다.

çok çok kolay olacak.

아주 아주 천천히요.

çok ama çok yavaş bir şekilde.

이제 바이러스와 박테리아는 실제로 아주 아주 아주 작은데

Virüs ve bakteriler gerçekten çok küçük,

아주 좋아요

Oldukça iyi.

아주 오래전이죠.

görüyorsunuz.

아주 짜릿할 거예요

Bu çok heyecan verici olabilir.

자, 아주 성공적입니다

Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.

아주 좋은 선택이었습니다

Bu harika bir seçimdi.

벽은 아주 두꺼웠고

Duvarlar çok kalındı,

아주 많은 사람들이었죠

Birçok insan.

아주 튼튼한 로봇이죠.

Çok dayanıklı bir robot.

아주 가까이 가서

hatta daha çok yaklaşmalarını istiyorum.

아주 자연스러워 보이죠.

Oldukça doğal gözüküyor.

아주 진저리를 쳤습니다.

Bıkmıştı.

‎아주 오래된 숲이었죠

Eski ve yaşlı orman.

‎아주 얕은 물에요

Aşırı sığ bir suda.

‎아주 작은 동물에게도요

En küçük hayvanları bile.

우리의 행복은 아주 불안정하고

mutluluğumuz çok istikrarsız

이 부분이 아주 중요합니다.

Burası çok önemli

아주 밝고 좋은 상태입니다.

Gerçekten hoş ve canlı.

보세요, 이거 아주 좋네요

Bakın, işte. Bu gayet iyi.

아주 좋은 곳이죠 건물이라든가

ideal bir yer. Hem evlerde,

아주 심한 발진이 나거든요

çok fena kaşıntıya ve kızarıklığa neden olur.

그리고 보기에 아주 멋지죠

Görmesi de çok güzel oluyor.

아주 값진 조언도 받았어요.

ve değerli geri bildirimler elde ettim.

그리고 등유는 아주 비싸죠.

ve o da çok pahalı.

아주 중요한 삶의 기술입니다.

hayati bir yaşam becerisidir.

아주 빠르게 변화하고 있습니다.

öylesine hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz ki.

우리의 목표는 아주 간단합니다.

Amacımız apaçık.

아주 오랫동안 남을 건물입니다.

ve uzun süre ayakta kalacak bir binadır.

아주 훌륭한 기술자들이고 운영자들이죠.

olağanüstü mühendis ve operatörlerimiz var.

아주 어릴 때 배웠고

bana çok küçük yaşta öğretilmişti

하지만 아주 열심히 일했습니다.

Ama çok çalıştı.

베이뷰로 목이 아주 좋습니다.

Bayview-Hunters Point'de

‎수영 실력도 아주 뛰어나요

Çok güçlü bir yüzücü.

감귤(라임), 다이아몬드처럼 아주 단단하네요.

Turunçgil meyve: kaya gibi, elmas sertliğinde misket limonları.

아주 호된 말을 들어야 했습니다

"Senin bunu yapman asla mümkün değil." demişti.

우리가 아주 좋은 상황에 있더라도

koşullar çok iyi olsa bile

우리는 남성성을 아주 편협하게 정의내립니다.

Erkekliği çok dar bir çerçevede tanımlıyoruz.

비록 아주 작은 한 걸음이었지만

Küçük bir adım olmasına rağmen

팔과 배의 상처가 아주 심했죠.

Kolları ve karnı kötü yaralanmıştı.

대신 아주 조심스럽게 움직여야 합니다

Ama çok nazikçe hareket etmeliyiz.

여긴 아주 실용적인 자연 피난처입니다

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

아주 잘 탈 거란 뜻입니다

Bu iyi yanacağı anlamına geliyor.

송진 기름이 아주 많이 들었습니다

İçinde bir sürü reçine yağı var.

분명히 말씀드리는데 아주 위험한 방법입니다

Bunun yüksek riskli seçenek olduğunu söyleyebilirim.

가끔 시라는 건 아주 성숙하기에

Bazen, şiir o kadar aydınlıktır ki

여기 사장은 아주 먼 곳에

CEO orada bile değildi,

보세요. 아주 열심히 일하고 있잖아요.

Nasıl da sıkı çalışıyor bu tembel hayvan, nasıl sıkı.

아주 의미심장한 그 분의 말을

Çok etkili bir sözü vardı

락 콘서트가 아주 좋은 예시인데요.

Rock konseri, bunun çok güzel bir örneği.

사하라 이남에도 태양은 아주 많죠.

Onlar buna miktarda sahipler.

하지만 뭔가가 아주 잘못돼 왔습니다.

Ancak bir şey korkunç şekilde ters gitti.

알고리즘은 분명히 아주 전문화된 도구에요.

Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.

그녀는 제게 아주 저급한 사람이었습니다.

ve o bir pislikmiş gibi.

여러분의 선택은 아주 절망적일 것입니다.

çok zor seçimler yapmak zorundasınız:

전 배우로서 아주 축복 받았습니다.

Bir aktör olarak gerçekten kutsanmışım.

제 팬들은 아주 친절하고 헌신적입니다.

gerçekten çok tatlı ve bağlılar

그러면 아버지는 웃으면서 아주 차분하게

Genellikle gülümser ve sakin bir şekilde,

저는 그걸 아주 오래전에 배웠습니다.

Bunu çok ama çok uzun zaman önce öğrenmiştim.

아주 훌륭한 양육 시설도 포함해서

kurumlarda yetişen çocuklar,

그러나 Covid-19는 아주 새롭습니다.

Ancak Covid-19 çok yeni.

저는 사실 경제뉴스에 대해 아주 열정적이었죠.

Ben iş dünyasını seviyordum.

이건 아주 간략한 명상이 될 것입니다.

yani kısa bir uygulama olacak.

그 과정에서 아주 많은 실수가 있었습니다.

Bu yolda giderken birçok güncel hata yapıldı.

요청은 주로 아주 간단한 말을 사용합니다.

Soru, çoğu zaman cümle kurmak kadar basit

저는 이것이 아주 명확한 이야기라고 생각합니다.

Bunun aydınlatıcı olduğunu düşünüyorum.

네, 여기 있는 진흙이 아주 서늘하네요

Evet, bu çamur çok güzel ve serin.

여우 털이면 아주 강한 냄새가 나는데

Tilki olsaydı, gerçekten çok güçlü bir kokusu olurdu.

한번 만들면 아주 훌륭한 피난처가 됩니다

Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.

맛은 아주 형편없지만... 좋은 단백질이자 에너지입니다

Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.

맛은 아주 형편없지만... 좋은 단백질이자 에너지입니다

Tadı oldukça kötü, ama... ...İyi protein, iyi enerji.

벌써 느낌이 오네요 이거 아주 힘들겠는데요!

Fiziksel açıdan  zorlayıcı olacağı şimdiden belli.

아주 음산하네요 잘 선택한 건지 모르겠어요

Oldukça zorlu görünüyor. En iyi seçim bu olmayabilir.

이런 전갈은 아주 위험할 수 있습니다

Bu akrepler ölümcül olabiliyor.

저는 아주 중요한 여행을 떠나게 됩니다.

yaşamımın en önemli araba yolculuğunu yaptım.

그래도 언덕이며, 도로며, 냄새는 아주 익숙했었죠.

Ancak tepeler, yollar ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.

한번 읽어 보겠습니다. 아주 복잡한 내용입니다.

Anlaşılması güç olduğu için size okuyacağım.

그래서 전 이런 현상에 아주 익숙합니다.

Bu tarzda bir motivasyona aşinayım.

아주 오래가진 않겠지만 조금은 도움이 되겠죠

Bu çok uzun süre işe yaramayacaktır ama biraz olsun yardımcı olacaktır.

어떠한 흠결도 없는 아주 건강한 아이가

ufacık bir noksanlığı dahi olmayan ultra sağlıklı bir insan,

따라서 214만억 칼로리는 아주 큰 수이며,

214 trilyon kalori çok büyük bir rakam,

나침반으로만 항해를 하려면 아주 좋은 것입니다.

sadece bir pusula ile gezinmeye çalışıyorsanız yönü koruduğu için bu projeksiyon büyük önem taşır.

제가 느끼는 것은 무엇인가를 해야한다는 아주 강한

Hissettiğim bir şey yapmak için daha güçlü

그래서 온라인 상의 이러한 아주 못된 사람들이

Bu internetteki iğrenç, rezalet insanlar

달리 갈 방법이 없는 아주 외딴곳까지 전합니다

ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.

아주 서늘하게 보관될 거예요 그늘에다, 진흙 속이니까요

Bu onları serin tutacaktır. Hem gölgedeler hem de çamurda.

눈은 훌륭한 단열재죠 아주 딱 맞고 편안하네요

Kar harika bir yalıtkandır. Oldukça dar, oldukça rahat.

이 앞에 비탈이 있어요 아주 조심히 오세요

Burada bir çukur var. Çok dikkat et.