Examples of using "오래가지" in a sentence and their turkish translations:
Yeni Ay uzun sürmez.
Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.
ve bunun geçici olacağını biliyorduk.
İyi işti! Ama yılan zehri bu sıcakta çok dayanmaz.
İlaçlar bu orman sıcağında uzun süre dayanmaz. Yani, vakit çok önemli.
Hâlâ çölde keşfetmemiz gereken bir sürü yer var. Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.