Examples of using "없지만" in a sentence and their turkish translations:
hatta kararlaştırılmış bir ada bile sahip olmasa da
Gece görüşleri bizimkinden iyi olmasa da...
Bu projeler aşırı gelişmiş değil.
Henüz karmaşık düşüncelerin şifrelerini çözemesek de
Artık yemek üretmek için güneşten faydalanamıyorlar.
Bu adamlar bilardo oynayamaz çünkü robotların kolu yok
Para mutluluğu satın alamayabilir ancak ilişkiler satın alabilir.