Examples of using "반드시" in a sentence and their turkish translations:
Her kamu görevlisi -- bilin bakalım -- onlar bizim için çalışıyorlar.
Bu örgütler bulunmalı ve yok edilmeli.
Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.
pazarda olan evlerin yüzde 37'sine bakmalı
Öfkeli bir gergedanla karşılaşırsanız pek kaçma şansınız olmaz.
ama bu davranışların güzel sonuçlara neden olacağını veya başka faktörlerin
yolumuza çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz.
Bir fotoğrafçı olarak gerçekten kendimi bu konuda kontrol etmeliyim.
ve adil bir toplum olması gerektiği.
Fakat günlerdir bir şey yemediler. Annenin avlanması gerek.