Examples of using "되는지" in a sentence and their turkish translations:
bir şeyleri nasıl doğru ve yanlış yaptığımız --
Belirli bilişsel zayıflıklar
Ama bu cihazların sigarayı bırakmaya yardım edip etmediğini hâlâ bilmiyoruz
güreş ringini hazırlamada yardım etmek istediğimi söyledim.
MB: Ses tellerinin tizden pese doğru değişimine bakın.