Examples of using "짝을" in a sentence and their turkish translations:
Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.
Bu dişi, eşini de bu şekilde bulmuş olabilir.
östrojenlerimizle dengeli bir biçimde çalışır.
Erkeğin serenadı bu defa ona bir eş kazandırdı.
İyi de eder. Bir eş bulmak için 400 metre yol alması gerekebilir.
Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.
...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.