Examples of using "얼른" in a sentence and their turkish translations:
Bazen, oyuncu bir ruh hâlindeyken kamerayı çok bırakamıyordum.
Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,
Bu öngörünün ne anlama geldiğini kavrayamıyordum.
belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.
Ve hızlı öğrenmesi gerek çünkü bir yıldan biraz fazla bir ömrü var. 52. GÜN