Examples of using "늦은" in a sentence and their turkish translations:
Pantanal'ın Brezilya'da kalan bölgesinde akşamüstü.
Tayland'ın orta bölgesindeki Lopburi'de gecenin geç saatleri.
yine de çok geç kalınmış olur.
Ama bu tavizler çok azdı çok geç.
Wittgenstein'ın ilerlemesi için çok geçti 2.000 ölü ile birlikte Mormant'a yönlendirildi.
Adamları yorgun ve evden uzaktı ve kampanya sezonunda zaten geç kalmıştı.