Translation of "‎걸어" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "‎걸어" in a sentence and their turkish translations:

‎걸어 다니는 거죠

Yürüyor.

걸어 내려갈 수 없다면

Eğer aşağıya yürüyerek inemiyorsam

의사들과 병원에 전화를 걸어

Doktorları ve hastahaneleri arayıp

우리가 누구인가에 대한 느낌을 걸어 잠그고

Kim olduğumuz hissine dair yabancılaşır

고릴라 복장의 한 사람이 경기장으로 걸어 들어갑니다.

goril kıyafeti giyen biri karşılaşmanın arasına giriyor,

특허권들을 액자로 만들어 집 벽에 걸어 두었어요.

Patentlerin hepsini çerçeveletip evin duvarlarına astık.

소녀는 힘겹게 몸을 일으켜 그쪽으로 걸어 갔습니다.

acı içinde ayağa kalktı ve kabinlerden birine girdi.