Examples of using "Vendere" in a sentence and their turkish translations:
Sana nasıl satacağını öğretebilirim.
Arabayı satmaya karar verdi.
Evini satmak istiyor musun?
Satmak daha iyi midir?
Neden arabanı satmak istiyorsun?
Piyanomuzu satamazsın!
Benim işim arabalar satmaktır.
Gitarını satmayı gerçekten istiyor musun?
Tom arabasını satmak istedi.
Tom arabasını satmak istedi.
Kitabı satmak istemedi.
Satacak biletlerim var.
Tom kitap satmaya çalışıyor.
Tom'un satacak bir şeyi yok.
Tom arabasını satmaya karar verdi.
Arabamı satmamalıydım.
Tom arabasını satmak istemiyordu.
Evimi satmak zorunda değilim.
Çiftliğimi satmak istemiyorum.
Tom herhangi bir şey satabilir.
Evimizi satmak zorunda kalacağız.
Tom arabasını satmaya karar verdi.
Tom evini satmaya karar verdi.
Her şeyi satmak için onu kullanıyoruz.
Bu model satmak için zordur.
Satmak için kötü bir zaman.
Tom'un arabasını satmak için acelesi yok.
Tom garajındaki her şeyi satmak istiyor.
Tom, Mary'yi motosikletini satması için ikna etti.
Evimi satmayı ciddi ciddi düşünüyorum.
Tom arazisini satmak istemiyor?
Bunu kime satabilirim?
Tom bunu satmak istemiyor.
Tom bunu satmak istemedi.
Bütün halk bahçelerini satmaya çalıştılar
Evi satmak onun fikriydi.
Bunu eBay'da satmayı ciddi şekilde düşünüyor musun?
Evimizi satmak Tom'un fikriydi.
Evini satıp satmayacağına karar verdin mi?
oradan aldıkları baharat ve ipekleri de Batı Avrupa'ya sattılar.
Şimdi bir sürü insan evlerini satmaya çalışıyorlar.
Ailem bana motosikletimi sattırdı.
İtalyan şirketleri neden bu kadar dışarıya ucuz mallar satmaya meraklı?
Bay Hilton evini satmak istediğinde gazeteye ilan verdi.
Askeri sırları ülkenin düşmanlarına satmak vatan hainliğidir.
Ve... ucuz para birimine sahip olduğumuzdan beri filmlerimizi dışarıya diğer filmlerden
Ayının kürkünü onu avlamadan önce satma.