Examples of using "Vecchie" in a sentence and their turkish translations:
eski teknoloji kullanıyorlar
Sami eski yaraları açtı.
Eski evleri onarırdım.
Eski evleri onarırdın.
Eski evleri onarırdı.
O, eski şarkıları söylemek istiyor.
- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.
O, İspanya'daki eski evleri onarıyor.
Birkaç eski şarkı söyledi.
Tom eski bozuk paraları topladı.
O eski şarkılar söylemeye düşkündür.
Eski resimlere bakıyordum.
Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.
Eski resimlere bakmayı seviyorum.
Tom eski evleri onarırdı.
Mary eski evleri onarırdı.
Eski kurallar geçerli değil.
Ben eski arabaları severim.
Çok yaşlıyız.
Benim hobim eski şişeleri toplamaktır.
Eski şişelere yeni şarap koymayın.
Onlar çok eski.
Tom eski paraları alır ve satar.
Eski şarkılar çok, çok daha iyiydi.
Büyükannemin ayakkabıları eski.
- Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Eski lastikleri yenileriyle değiştir.
- Eski alışkanlıkları kırmak zordur.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.
- Eski alışkanlıklar zor biter.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.
Biz eskileri değil, yeni düşünceleri istiyoruz.
Yenilerini eklemektense, eski cümleleri çevirmeyi tercih ederim.
yerin altındaki yılan çukurlarına ve saklanacak bir sürü yer olan
Bir sürü eski kutunun arkasında bir şey gördü.
Bu sokakta birkaç eski ev var.
Onlar yaşlı.
Oyun oynamak için çok yaşlıyız.
Yenilerini eklemektense, eski cümleleri çevirmeyi tercih ederim.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
Otuz o kadar da yaşlı değil.
Çok yaşlısın.
- Çok yaşlı değiller, değil mi?
- O kadar yaşlı değiller, değil mi?
Onlar Tom'dan daha yaşlı.
Onlar ondan daha yaşlı.
Onlar ondan daha yaşlı.
Onlar için çok yaşlı değiliz.
Sen yaşlısın.
Benim için çok yaşlısın.
Çok yaşlısın.
Sen benden daha yaşlısın.
Onun için çok yaşlı değilsin.
Onun için çok yaşlı değilsin.