Examples of using "Trovò" in a sentence and their turkish translations:
Bisikletimi buldu.
Tom'u buldu.
Tom'u buldu.
Tom onu buldu.
O, Mary'yi buldu.
O, Mary'yi buldu.
Tom onları buldu.
O bir iş buldu.
O bir iş buldu.
- Tom aradığı anahtarları buldu.
- Tom aradığı anahtarı buldu.
O onu çok önemli buldu.
O, deneyimi eğlenceli buldu.
O deneyimi eğlenceli buldu.
Tom onu bulmadı.
O bunu eğlenceli bulmadı.
O konsantre olmayı zor buldu.
O, onu yakışıklı buldu.
Tom bir şey buldu.
Ken, Tom'u buldu.
Tom, Mary'yi buldu.
Lucy Mary'yi buldu.
O bir meteorit buldu.
Tom bir vaha buldu.
Tom bir tane buldu.
Tom bir iş buldu.
Mary bir iş buldu.
Fadıl hiçbir şey bulmadı.
O benim bisikletimi buldu.
Sami onu utanç verici buldu.
O, ebeveynlerini buldu.
O, kayıp parayı buldu.
Tom onu eğlenceli bulmadı.
- O bana bir taksi buldu.
- Bana bir taksi buldu.
Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.
Tom deneyimi neşelendirici buldu.
Tom deneyimi sinir bozucu buldu.
Tom makaleyi ilginç buldu.
Tom sorunu buldu.
Tom Mary'yi ikna etmeyi imkansız buldu.
O, bahçede bir top buldu.
O, bahçede bir top buldu.
Tom bana bir taksi buldu.
O, benim için güzel bir kravat buldu.
O bana iyi bir koltuk buldu.
O bana iyi bir iş buldu.
Okulu zorlanmadan buldu.
O, kitabı benim için hemen buldu.
Soruyu cevaplamayı zor buldu.
O, Mary için güzel bir daire buldu.
O, bozuk bir kamera buldu.
O, bana iyi bir koltuk buldu.
Tom eski bir altın sikke buldu.
Tom istediğini buldu.
Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
Tom yeni kanıt buldu.
Tom çekmeceyi boş buldu.
Tom parayı asla bulmadı.
Sami, Mısır'da bir iş buldu.
Tom yanlış bir şey bulmadı.
Tom çok para buldu.
Onun bulduğu kutu boştu.
Onun bulduğu kutu boştu.
O, kalbimin anahtarını buldu.
Tom iyi bir saklanma yeri buldu.
O, masanın altındaki kutuyu buldu.
Tom benim için güzel bir daire buldu.
O, kapıyı kilitli buldu.
Tom kaybettiği saati buldu.
Tom, hikayeyi sıkıcı bulmadı.
Tom ailesinin geçmişini araştırırken şaşırtıcı sırlar buldu.
Tom sandalyeyi gayet rahat buldu.
Tom soruyu cevaplamayı zor buldu.
Tom sahilde bir ceset buldu.
O Almanca derdini anlatmayı zor buldu.
Tom bana güzel bir kravat buldu.
Leyla, Sami'nin cesedini buldu.
- Tom yaşamak için bir yer buldu.
- Tom yaşayacak bir yer buldu.
Polisler Tom'un bisikletini buldu.
Mary eve geldi ve en iyi arkadaşını Tom'la yatakta buldu.
Tom aradığı her şeyi buldu.
Tom, Mary'nin gizli günlüğünü buldu.
Polis dedektifi kanlı bir bıçak buldu.
Tom yeni işini ilginç buldu.
Dan, Linda'nın bisikletini bodrumda buldu.
Tom ofis kapısını kilitli buldu.
Tom, Mary'nin el çantasında bir silah buldu.
Bir ankesörlü telefon buldu ve bir taksi çağırdı.
Yoko artık yalnız yaşamayı imkansız buluyor.
Birkaç gün sonra, Tom yeni bir iş buldu.
Tom benim yaşamam için iyi bir yer buldu.
Tom kaybettiğini düşündüğü anahtarı buldu.
Tom Mary'nin hikayesini çok ilginç bulmadı.
Tom evinin yanında iyi bir iş buldu.
Tom, çöp tenekesinin yanında bir silah buldu.
Sami karısını küvette ölü buldu.
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.