Examples of using "Straordinaria" in a sentence and their turkish translations:
Cidden inanılmaz.
- Bu sıradışı.
- Bu çok nadir.
- O olağanüstü.
- Bu fevkalade.
Olağanüstü bir kadınsın.
O olağanüstüydü.
Bu harika bir teklif.
- O sıra dışı bir kadındı.
- Fevkalade bir kadındı.
Sen olağanüstüsün.
ve duydukları şey olağanüstüydü.
Tom olağanüstü bir kişidir.
- Mary olağanüstü bir kadındı.
- Mary sıradışı bir kadındı.
Fakat avcının inanılmaz bir kabiliyeti var.
Onlar arasında çarpıcı bir benzerlik vardı.
Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir.
Tom olağanüstü hızı olan bir atlettir.
O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.
ve sıra dışı, titrek, dalgalı, elbiseli ve yaşlı bir kadın oluyor.
Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,