Translation of "Straordinaria" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Straordinaria" in a sentence and their turkish translations:

Una cosa davvero straordinaria.

Cidden inanılmaz.

- È straordinario.
- È straordinaria.

- Bu sıradışı.
- Bu çok nadir.
- O olağanüstü.
- Bu fevkalade.

Sei una donna straordinaria.

Olağanüstü bir kadınsın.

- Era straordinario.
- Era straordinaria.

O olağanüstüydü.

Questa è un'offerta straordinaria.

Bu harika bir teklif.

Era una donna straordinaria.

- O sıra dışı bir kadındı.
- Fevkalade bir kadındı.

- È straordinario.
- È straordinaria.
- Sei straordinario.
- Tu sei straordinario.
- Sei straordinaria.
- Tu sei straordinaria.
- Lei è straordinaria.
- Lei è straordinario.
- Siete straordinari.
- Voi siete straordinari.
- Siete straordinarie.
- Voi siete straordinarie.

Sen olağanüstüsün.

E scoprirono una cosa straordinaria.

ve duydukları şey olağanüstüydü.

Tom è una persona straordinaria.

Tom olağanüstü bir kişidir.

Mary era una donna straordinaria.

- Mary olağanüstü bir kadındı.
- Mary sıradışı bir kadındı.

Ma il ragno cacciatore ha un'abilità straordinaria.

Fakat avcının inanılmaz bir kabiliyeti var.

Tra di loro la somiglianza era straordinaria.

Onlar arasında çarpıcı bir benzerlik vardı.

Tom è un atleta con una forza straordinaria.

Tom olağanüstü gücü olan bir atlettir.

Tom è un atleta con una velocità straordinaria.

Tom olağanüstü hızı olan bir atlettir.

All'epoca, non sapevo di aver assistito a una cosa straordinaria.

O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.

In una straordinaria, traballante, fluida, vecchia signora con il vestito.

ve sıra dışı, titrek, dalgalı, elbiseli ve yaşlı bir kadın oluyor.

Questa è la straordinaria città di Venezia - oggi una delle principali destinazioni turistiche del mondo,

Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,