Examples of using "Mattina" in a sentence and their turkish translations:
- Her sabah tıraş olur musun?
- Her sabah tıraş olur musunuz?
- Her sabah kahve içiyor musun?
- Her sabah kahve içer misin?
Ben sabahları çalışırım.
Ben her sabah koşarım.
Dün sabah seni gördüm.
Sabah oldu.
Sabahleyin ne yedin?
Yarın sabah gel.
Bu sabah neredeydin?
Sabahleyin onu görebilirsin.
Ben her sabah lahana turşusu yerim.
- Her sabah tıraş olurum.
- Ben her sabah tıraş olurum.
Sabah çalışmayı tercih ederim.
O, her sabah yirmi şınav çeker.
Her sabah gazete okurum.
Yarın sabah ayrılalım.
Zaten sabah.
Sabah yedide beni ara.
Tom her sabah ne yapar?
Bu sabah ne yaptın?
Yarın sabah başlayacağız.
O her sabah banyo yapar.
Onlar Pazar sabahı kiliseye giderler.
Sen her sabah saat 5'te uyanırsın.
Her sabah saat 5'te kalkıyorsun.
Dün sabah tenis oynuyor muydun?
Sabahleyin erken kalkmaktan nefret ediyorsun, değil mi?
O her sabah koşmaya gider.
O, her sabah yürür.
Her sabah tren hatlarını geçer.
Sabah konuşamaz mıyız bunun hakkında?
O her sabah çay içer.
Ben her sabah alışveriş yaparım.
Tom genellikle sabah yüzer.
- Her gün okula giderim.
- Her gün okula gidiyorum.
- Her sabah okula giderim.
Sabahleyin krebin kokusunu severim.
Dün sabahtan beri bir şey yemedim.
Tom sabahleyin çalışır.
Onu sabahleyin göreceğim.
Onu sabahleyin göreceğim.
Dün sabah onu gördüm.
Dün sabah onu gördüm.
Sabah işimiz var.
Pazartesi sabahlarından nefret ediyorum.
- Her sabah alışverişe çıkarım.
- Her sabah alışverişe giderim.
Bütün sabahtır seni bekliyorum.
Biz sabah saat dörtte kalktık.
Dün sabah çok sayıda kuş gördüm.
Tom muhtemelen sabahleyin burada olacak.
Her sabah alışverişe çıkarım.
Sabah, oynamak için fazla erken değil mi?
Tom sabah erken kalkar.
Bir sonraki sabah parka gittiler.
Bütün sabah çalışmaya devam ettim.
Bu sabah onu gördün mü?
Yarın sabah seni arayacağım.
Pazar sabahları geç kalkar.
Her sabah saat altıda kalkarım.
Her Pazar sabahı üç saat çalışırım.
O her sabah duş alır.
Her sabah yedide kahvaltı yaparım.
Her sabah dişlerimi fırçalarım.
Her sabah kahvaltıdan önce koşarım.
Ben genellikle sabah erken kalkarım.
Tom her sabah duş alır.
Bu sabah bir melek gördüm.
Ben sabah duş almayı tercih ederim.
Tom her sabah jogging'e gider.
Ben sabahleyin altıda kalkarım.
Bütün sabah burada olacağım.
O her sabah altıda uyanır.
Dün sabah bir gözleme yedim!
O her sabah istasyona koşar.
Ben sabahleyin her zaman saat 6'da kalkarım.
Dün sabah hava çok soğuktu.
Kaza dün sabah oldu.
O, sabahleyin tenis oynar.
Sabahleyin hava serin.
Sabahleyin, parkta yazarım.
Her sabah yürüyüşe çıkarım.
- Sabahleyin TV izliyor musun?
- Sabah televizyona bakıyor musun?
- Sabahları televizyon izliyor musun?
Dün sabah onları gördüm.
Yarın sabah gideceğim.
Sabah erken kalkmaktan nefret ediyorum.
- O, sabah erken kalkmaktan nefret ediyor.
- Sabah erken kalkmaktan nefret eder.
Sabah erken kalkmaktan nefret ediyoruz.
Sabah gazetesi nerede?
Yarın sabah geleceğim.
Bu sabah altıdan beri çalışıyorum.
Dün sabah şiddetli yağmur yağdı.
Tom her sabah tıraş olur.
Sabah erken uyandım.
Tom pazartesi sabahı öldü.