Examples of using "L'aereo" in a sentence and their turkish translations:
Uçak kaza yaptı.
Uçak hazır.
Biz uçağı gördük.
Saat iki uçağını kaçırdım.
Uçak kolayca kalkış yaptı.
Uçak zamanında kalktı.
Uçak güvenli bir biçimde indi.
O, uçağını kaçırdı.
Uçak havalandı.
Uçak tam olarak altıda havalandı.
Uçak tam olarak zamanında havalandı.
Tom'un uçağı kaza yaptı.
Uçak doğuya uçtu.
Uçak zamanında mı?
Uçak çok alçaktan uçuyordu.
Uçak saat 8'de geliyor.
Uçak kalkmak üzeredir.
Uçak zamanında geldi.
Urumqi'den gelen uçak var.
- Uçak saat üçte varacak.
- Uçak saat üçte gelecek.
Uçak bir saat içinde kalkacak.
Zaman kazanmak için uçağa bindik.
Uçak tam altıda indi.
Uçak saat 17.30'da kalkıyor.
Uçak on dakika içinde hareket eder.
Bak! Uçak kalkıyor.
Uçak 10.000 metre yüksekliğe tırmandı.
Patronumuz, uçağa binmemizi istiyor.
Tom'un bulunduğu uçak düştü.
Şanslısınız. Uçak zamanında geldi.
Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.
Uçak tam olarak dokuzda vardı.
Uçağı göremeyecek kadar çok bulutluydu.
Uçak New York'a yaklaşıyor.
Uçağı kaçırdım. Bir sonrakine binebilir miyim?
Kötü hava uçağı geciktirdi.
Uçakla olan temasın kaybolduğunu söylediler.
Uçak kötü hava yüzünden geç kaldı.
Uçak için tam zamanında ulaştım.
Tom'un uçağı şu anda iniş yapıyor.
Hayatında ilk kez bir uçağa bindi.
Uçak, bulutların çok üzerinde uçuyordu.
Uçak mükemmel bir iniş yaptı.
Uçak tam dokuzda havalandı.
Havaalanına vardığımda uçağın kalktığını gördüm.
Uçak saat 2:30'da kalktı.
- Acele et yoksa uçağını kaçıracaksın?
- Acele edin yoksa uçağınızı kaçıracaksınız?
Sis nedeniyle uçak Münih'e yönlendirildi.
Garip bir ses duyduğumda uçak havalanmak üzereydi.
Tom'un uçağı 14.30'da Boston'a hareket edecek.
Uçağın, öğleden sonra saat 2:48'de gelmesi gerekiyordu, ama henüz inmedi.
Uçak Paris için kalkmak üzere.
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.
Uçak Fuji Dağının üzerinden uçtu.