Examples of using "Fidanzata" in a sentence and their turkish translations:
Nişanlınız nerede?
Ben meşgulüm.
Ben Tom'un nişanlısıyım.
O başka bir adamla nişanlandı.
Mary, Tom'la nişanlandı.
Zaten nişanlıyım.
Ben onu çok seviyorum ama bir kız arkadaşı olarak değil.
Kız kardeşim onunla nişanlıdır.
Mary çok talepkâr bir kız arkadaş.
Tom'un şu anda bir kız arkadaşı yok.
Tom, Mary'nin nişanlı olduğunu biliyordu.
Noel Baba, Noel için bir kız arkadaş ağırlamak istiyorum.
Sevgili Noel baba, Noel için bir kız arkadaş istiyorum.
Tatoeba kimdir? Senin yeni kız arkadaşın mı?
Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.
Onunla nişanlıyım.
Onun bir kız arkadaşı olup olmadığını biliyor musun?
Tatoeba. Yeni kız arkadaşının ismi mi?
Ben şu anda kız arkadaşıma bir mektup yazıyorum.
Tom'un bir kız arkadaşı var mı?
Kız arkadaşım bir aktristir.
Bir kız arkadaşım var.
Bir kız arkadaş istiyorum.
Kız kardeşim nişanlandı.
Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı.
Onun kız arkadaşı Japon.
Kız arkadaşın nerede?
Kız arkadaşın yok mu?
Ken Tom'un kız arkadaşını öptü.
Hiç kız arkadaşı yok.
Kız arkadaşım yok.
Zaten bir kız arkadaşım var.
O benim kız arkadaşım.
Ben bir kız arkadaş bulamam.
Artık bir kız arkadaşım yok.
Onun yeni bir kız arkadaşı var.
Ben senin kız arkadaşınım.
Tom'un bir kız arkadaşı var.
Tom'un başka bir sevgilisi var.
Niçin kız arkadaşın yok?
Kız arkadaşın kim?
Kanadalı bir kız arkadaşım var.
Kız arkadaşımı bekliyorum.
Ben senin kız arkadaşın değilim.
Kız arkadaşımı bulmaya gitmeliyim.
Benim çok güzel bir kız arkadaşım var.
Onun kız arkadaşı olmalı.
O çok talepkâr bir kız arkadaştı.
O, onun yeni kız arkadaşıydı.
Kız arkadaşını sevmiyor.
Sen Tom'un kız arkadaşı mısın?
Ona kız arkadaşı tarafından eşlik edildi.
Laurie benim kız arkadaşım.
Kız arkadaşım ağlıyordu.
Kız arkadaşın nerede, Tom?
Sen benim kız arkadaşım değilsin.
Tom'un istikrarlı bir kız arkadaşı var.
Neden bir kız arkadaşım yok?
Tom'un bir kız arkadaşı yoktu.
Mary benim kız arkadaşım.
Tom'un kız arkadaşı yok.
Mary eski bir kız arkadaş.
Tom'un yeni bir kız arkadaşı var.
Kız arkadaşım Kanadalı.
Onun kız arkadaşı Romanyalıdır.
Kız arkadaşım Çinli.
Tom bir kız arkadaş buldu.
Mary senin kız arkadaşın mı?
Tom'un hâlâ bir kız arkadaşı var mı?
Tom başka bir kız arkadaş buldu.
Sami'nin bir kız arkadaşı yoktu.
Tom'un Kanadalı bir kız arkadaşı vardı.
Şimdi kız arkadaşımı görebilir miyim?
Onunla nişanlıyım.
Senin kız arkadaşına rastladım.
Kız arkadaşını sevmiyorum.
Ben Tom'un kız arkadaşına aşığım.
O benim ilk kız arkadaşımdı.
Keşke bir kız arkadaş için zamanım olsa.
Senin bir kız arkadaşın olduğunu biliyordum!
Kız arkadaşım ile mutluyum.
Kız arkadaşıma söylemek istemiyorum.
Tom kız arkadaşı tarafından terk edildi.
Hiç kız arkadaşım olmamıştı.
Kız arkadaşım beni terk etti.
O, kız arkadaşı tarafından terk edildi.
İsveç'teyken ona İsveççe öğreten İsveçli bir kız arkadaş bulup onunla evlendi.
Tatoeba benim kız arkadaşım değil.
Kız arkadaşımı gerçekten özlüyorum.
Tom'un istikrarlı bir kız arkadaşı yok.
- Mary benim sevgilim değil.
- Mary benim kız arkadaşım değil.
Mary, Tom'un kız arkadaşıdır.
Tom'un Boston'da bir kız arkadaşı var.
Kız arkadaşımdan ayrıldım.
Artık benim kız arkadaşım değilsin.
Kız arkadaşım Bostonlu.
Kız arkadaşım çok güzel.