Examples of using "Condizioni" in a sentence and their turkish translations:
Koşullarınızı kabul edeceğiz.
Ben senin koşullarını kabul ediyorum.
- İki koşulum var.
- İki şartım var.
Onlar mükemmel durumdalar.
Bu araba iyi durumdadır.
O kritik bir durumda hastaneye geldi.
Annen kritik durumda.
O iyi fiziksel durumda.
Tom'un durumu daha da kötüleşti.
Tuzak kurmak için şartlar mükemmel.
Şartlar nedir?
Durumlar özdeş.
- Ben senin koşullarını kabul ediyorum.
- Koşullarını kabul ediyorum.
Koşullar var.
Tom şu anda stabil durumda.
Bu şartlarda çalışamayız.
Bu şartlar altında çalışmak istemiyorum.
Roosevelt'in durumu hızla düzeldi.
Tom mükemmel durumda.
Tom kötü formda.
Bunlar benim şartlarım.
Tom durağan durumda.
O araba hiç kuşkusuz korkunç bir durumda.
Doğru şartların oluşmasına birkaç saat daha var.
Hastanın durumu daha iyiye doğru yöneldi.
Hasta kritik durumda.
- Maddi koşullar son derece önemlidir.
- Malzeme koşulları son derece önemlidir.
Yaşam koşulları zordu.
Onun durumu her gün daha da kötüleşti.
- Tom'un durum kötüye gitmektedir.
- Tom'un durumu kötüleşmektedir.
aslında nesnel üretim koşulları vardı.
Bunlar varoluşumuzun koşulları.
Durumu umutsuzdu ama hayatta kaldı.
Mallar iyi durumda geldi.
Hastanın durumu her gün değişir.
Tom'un durumu çok kritik.
Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar.
Onun sağlık durumu beni endişelendiriyor.
Tom'un durumu ciddi değil.
Tom ve Mary daha iyi çalışma koşulları talep etti.
Fakat doğru koşullar altında o anıyı düzenleyebiliriz.
Onun durumu dün gece daha da kötüleşti.
Tom'un durumu gerçekten o kadar ciddi mi?
Biz borç para aldığımızda , şartları kabul etmeliyiz .
Merkeze nesnel koşullar yerine öznel koşullar geldi.
Bu dinamikler New Orleans'dan Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında
Gezegenimizin durumu etrafındaki sessizliği yıkmamız gerekiyor;
Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda.
interneti iyileştirmeye karşı çıktı.
içinde olduğumuz durumu değişmek mümkün olmadığında
vatandaşların %7'si yoksulluk mağduruydu,
Hastanın durumu günden güne değişiyor.
dünyanın pek de iyi durumda olmadığını düşünmüştüm.
Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.
Bu durumda kuru ağaç bulmak neredeyse imkânsız.
Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça
yalnızca popülasyonlarının sağlıklı olmasıyla devam edebilir,
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %10'u
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %37'si
Normal şartlar altında, suyun kaynama sıcaklığı 100 santigrat derece.
Siyasi mahkumlar daha iyi şartlar için açlık grevindeler.
çamur. Bu imkansız koşullarda, umutların hepsi bir atılımın yakında kaybolur.
Michael Schumacher kritik durumda.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.
Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.