Examples of using "Attorno" in a sentence and their turkish translations:
Etrafıma baktım.
O etrafına bakındı.
Etrafa bakınacağım.
Etrafına bak.
.
Tom gölün etrafında yürüdü.
nasıl da istekli olabileceğimizle ilgili.
Tom çepeçevre baktı.
Etrafıma bakınıyorum.
O yaklaşık yirmi dolardı.
Burada sigara içilebiliyor mu?
Tom kollarını Mary'ye koydu.
Bu büyük kayanın çevresine dolayabilirim.
Bu büyük kayanın çevresine dolayabilirim.
Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.
Dünya güneşin etrafında döner.
Buralarda bir halk plajı var mı?
Kampçılar ateşin etrafında oturdu.
Herkes etrafımda toplandı.
Gezegenler güneşin yörüngesinde dönerler.
Kimse etrafımızda olmak istemiyor.
Kimse onun etrafında olmak istemiyor.
Azizlerin yakınında şeytanlar gezinir.
Dünya güneşin etrafında döner.
- Tom dünyayı dolaştı
- Tom dünyayı dolaştı.
Dünya güneşin yörüngesinde döner.
Onun evi buralarda bir yerde.
Mary yaklaşık olarak akşam altıda binayı terk etti.
Binlerce uydu dünyanın etrafında yörüngede döner.
Dünya kutup ekseninde döner.
Tom etrafına bakındı.
Onun köpekleri evin etrafında koşuyorlardı.
Kollarını onun beline doladı.
Dün gece yaklaşık gece yarısında Tom'u aradım.
Güneşin etrafında 365 günde döner.
- Etrafıma bakındım.
- Etrafıma baktım.
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
- Tom Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.
- Tom güneşin dünyanın etrafında döndüğünü düşünüyor.
- Tom'a göre güneş dünyanın etrafında dönüyor.
Dünya seks, para ve uyuşturucu etrafında dönüyor.
Tom, Mary ve John masanın etrafında oturuyor.
- Dolaylı konuşmayı kes.
- Bin dereden su getirme.
- Lafı dolandırma.
- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.
Sorun etrafımızda neler olduğunu bilmememizdir.
Şimdi; takımınızla, ailenizle, sevdiklerinizle,
İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.
Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.
. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı
Param olsa bir dünya seyahatine çıkardım.
Çocuklar ağacın etrafında oynadı.
Tom gergin şekilde etrafına bakındı.
Tom endişeyle etrafına baktı.
Tom, Mary, John ve Alice ateşin etrafında oturdular.
Sanırım Tom lafı ağzında geveliyor.
Onun boynunda bir eşarbı var.
O, park civarında koşuyor olabilir.
çünkü biz sık sık sadece tutku etrafında organize oluyoruz.
''Goldilocks'' gezegeninin çevresinde ''Goldilocks'' uydusu,
Turistler dükkanların etrafında dolaştı.
Tom yabancıların etrafında utangaç.
Kimse onların etrafında olmak istemiyor.
Kimse benim etrafımda olmak istemiyor.
Kimse onun çevresinde olmak istemiyor.
Dünya Güneş'in etrafında döner.
Dünya, güneş etrafında döner.
Bu civarda bir tenis kortu var mı?
Mesela güneş ışığından faydalanmak için bir yıldızın çevresine bir obje koymak,
Burada çok sayıda modern bina var.
Ben onun etrafında kendimi rahat hissediyorum.
Okinawa etrafındaki sıcak denizi seviyorum.
Tom 2.30 civarında Mary'yi aradı.
etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.
Ekonomistler, Amerikan işsizlik oranının %13 olduğunu tahmin ediyor.
iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.
Tom kolunu Mary'nin beline koydu.
İyi bir programcı etrafındaki herkesi etkileyecektir.
Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.
Buralarda hiç ayı var mıdır?
Lafı uzatmayı kes ve olanları bana anlat.
Tom'un evi buralarda bir yerde olmalı.
Havaalanın yakınlarında yaşayanlar için gürültü en ciddi problemdir.
Eğer ki senin yanında saçma sapan davranıyorsam, bu rahat olduğum anlamına gelir.