Examples of using "Alberi" in a sentence and their turkish translations:
Ağaç dikin!
O, ağaçları diktiler.
Ağaçları severiz.
O bir çevreci.
Ağaçları kesmiyordu.
Birçok ağaç yıkıldı.
Ağaçları seviyorum.
Onlar bu ağaçları diktiler.
Çok sayıda ağaç kesildi.
Bu ağaçları ne zaman diktin?
Ağaçları kesmezsiniz.
Tom bu ağaçları dikti.
Ağaçları ekiyordum.
Tom ağaç dikiyor.
Ağaçlar yakında yapraksız olacak.
Tom ağaçların içinde kayboldu.
Noel ağaçları ne kadar dayanır?
Kaç tane ağaç var?
Ağaçlar yeşil.
Ağaçlar canlıdır.
Ölü ağaçları kesiyordum.
Ağaçlar büyük.
Ağaçlar uzun.
Biz ağaç dikiyorduk.
Bu ağaçlar güzel.
Ona ağaçları budadığımı söyle.
Ayılar ağaçlara tırmanabilir.
Bahçeye ağaç dikmek zorundayım.
- Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
- Bilirsin, para kolay kazanılmıyor.
Para ağaçlarda yetişmez.
Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.
O büyük ağaçları nasıl keseceğini biliyor.
Sincap ağaçları seviyorum dedi.
Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...
Elmalar ağaçlarda büyür.
Kırsalda birçok ağaç vardır.
Tom ağaçları buduyor.
Ağacın gölgesinde hava serindi.
Orman, ağaçlarla doludur.
Ağaçlar zaten yapraksız.
Kar ağaçları büker.
Ağaçlar bir sıra halindeydi.
Bu ağaçları kim dikti?
Bahçede onlarca ağaç var.
Çitalar ağaçlara tırmanamazlar.
Ama bakın, burada da geyik boynuzu bitkisi var.
Ama bakın, burada da geyik boynuzu bitkisi var.
Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir.
Maymunlar ağaçlara tırmanırlar.
Bahçede üç tane ağaç var.
- Parkta birçok ağaç var mı?
- Parkta çok ağaç var mı?
Kız ağaçlarla konuştu.
O kız ağaçlara tırmanmayı seviyordu.
O, zorluk olmadan ağaca çıkar.
O kolayca ağaçlara tırmanır.
Tom ağaçlara tırmanmayı seviyor.
Maymunlar bile ağaçtan düşer.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
Orman ağaçla dolu.
Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
Bu ağaçlar ne zaman dikildi?
Rüzgârın ağaçları hışırdatmasını duyabiliyorum.
Spagettinin spagetti ağaçlarında yetiştiğini biliyor muydun?
Bu da ağaçların sesi.
Sonbaharda, yapraklar ağaçlardan düşer.
Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
Cadde boyunca ağaçlar ekili.
Bu ağaçlar onlar tarafından dikildi.
Ağaçlardaki yapraklar kırmızıya döndü.
Tom kesinlikle ağaçlar hakkında çok şey bilir.
O ağaçlar manzaramıza engel oluyor.
Bu ormanda ağaçlar var.
Bu ormanda birçok ağaç var.
orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız
O tarafa gidebiliriz. Ağaçların altında korunaklı kalmayı deneyebiliriz.
ağaçlardan anlamlı derecede kısadır,
Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.
Vahşi doğada ağaç kovuklarına tünerler.
Havadaki karbondioksiti kazıyacak büyük makineler
Ağaçların üzerinden kuleyi görebiliriz.
- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istedi.
- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu.
Ağaçlar evimi rüzgardan koruyorlar.
O, ağaçlara tırmanmada zorluk çekmiyor.
Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.
Yol düşen ağaçlar tarafından tıkalıydı.
Bahçemizin iki kiraz ağacı vardır.
Onun caddesinde çiçek ya da ağaç yoktu.
Ormana baktıklarında, ağaçları görmüyorlar.
Bahçede birçok elma ağacı var.
Ağaçlardaki yapraklar sonbaharda renk değiştirir.
Bu yüzden, bazılarımız Namche'ye dönüp odun ve kereste topladılar.
Ağaçların gizli gizli kıpırdanmasının kuvvetle farkındaydım
Tom bahçesine üç elma ağacı dikti.
Tom'un bahçesinde üç elma ağacı var.