Examples of using "Szobáját" in a sentence and their turkish translations:
Odasını her zaman iyi durumda tutar.
Odasını her zaman temiz tutar.
O, odasını beyaza boyuyor.
O, bana odasını gösterdi.
O aceleyle odasını temizledi.
Tom, Mary'nin odasını araştırdı.
Bu odayı kullanabilirsin.
O, hizmetçiye odasını süpürttü.
O, odasını temizlemekten nefret ediyor.
Tom odasını beyaza boyadı.
Tom Mary'nin odasını görmek istedi.
Tom'a odasını temizlemesini söyledim.