Examples of using "Szólnál" in a sentence and their turkish translations:
Bir şişe şampanyaya ne dersin?
Bir biraya ne dersin?
Tay yemeklerine ne dersin?
Önümüzdeki Cumartesiye ne dersiniz?
Bir yemek için çıkmaya ne dersin?
Önümüzdeki pazara ne dersin?
- Yarın gece saat dokuza ne dersin?
- Yarın gece saat dokuz olur mu?
Biraz şaraba ne dersin?
Yüzmeye ne dersin?
Dükkâna uğramaya ne dersin?
Koşalım mı?
Bir fincan daha kahveye ne dersin?
Sıcak çikolataya ne dersin?
- Yarına sana uyar mı?
- Yarına ne dersin?
Cuma'ya ne dersin?
Tepenin zirvesine kadar yürümeye ne dersin?
Biraz süte ne dersin?
Bir sandviçe ne dersin?
Bir içkiye ne dersin?
Değişiklik olsun diye dışarıda yemeğe ne dersin?
Bir biraya ne dersiniz?
Değişiklik olsun diye bu sabah dışarıda yemeye ne dersin?
Değişiklik olsun diye bu akşam dışarıda yemeye ne dersin?
Canın bir içki istiyor mu?
Bir sigara ister misin?
Bir yürüyüşe ne dersiniz?
"Son treni kaçırırsak ne yapacağız?" " Sabaha kadar bir internet kafede ya da başka bir yerde beklemeye ne dersin?"