Examples of using "Mindenhol" in a sentence and their turkish translations:
Şehrin her yerinde bulundum.
Her yeri kaşıyorum.
Biz bir yere cup diye atladık ve her yerde örücüleri bulduk.
Bakteriler her yerdedir.
Böcekler her yerdeler.
Kutular her yerdeydi.
Polisler her yerdeler.
Tom her yerdeydi.
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
Her yerde seni aradım ama seni bulamadım.
Ben her yerde aradım ama onu bulamıyorum.
Mumlar her yerdeydiler.
Tom'u her yerde aradım ama onu bulmadım.
Her yerde aradık, ancak hiçbir şey bulamadık.
Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.
Hava kararınca kapkaçın daha kolay olduğunu biliyorlar.
- Her yere baktım, ama kitabımı bulamıyorum.
- Her yana baktım, ama kitabım yok.
Neden her yerde kırıntılar var?
Herhangi bir yerdeki adaletsizlik her yerdeki adalet için bir tehdittir.
Hollanda'da nereye gidersen git, yel değirmenlerini göreceksin.
Dan benzin istasyonunda kendi etrafındaki polisler olduğunu fark etti.
Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili hiçbir iz bulamadı.
Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili herhangi bir iz bulamadı.
Bunu nereden buldun? Her yeri ararken altüst ettim!