Examples of using "Múlva" in a sentence and their turkish translations:
İki yıl içinde
Bir saat içerisinde gideceğiz.
Dörde beş var.
Biz yarım saat içinde ayrılırız.
Ben dört yıl içinde emekli oluyorum.
Ben iki gün içinde Avustralya'ya döneceğim.
O, on dakika içerisinde geri gelecek.
Seni yirmi dakika içerisinde geri arayabilir miyim?
- On dakika içinde ayrılıyorum.
- On dakika içinde gidiyorum.
- On dakika içinde yola çıkıyorum.
Bir saat içinde çıkıyorum.
Birkaç saat içinde döneceğim.
Dört saat içerisinde varacağım.
Bir saat içinde gideceğim.
Yarım saat içinde geri geleceğim.
Biz yirmi dakika içinde dönüyor olacağız.
Seninle bir saat sonra buluşacağız.
Yirmi dakika içinde tekrar arayacağım.
Konuklarımız birkaç dakika içinde gelecekler.
Birkaç hafta sonra bir arkadaşımın evindeydim
Onlar bir hafta içinde gelecekler.
Bir haftadan sonra o geri geldi.
İki gün sonra geri döndü.
On dakika içinde Tom'la buluşacağım.
Bir saniye içinde geri geleceğim.
İki gün içinde beni yeniden ara.
Beş dakika içinde çıkmak zorundayız.
Birkaç dakika içinde hazır olacağım.
İkiye çeyrek var.
Yemek için iki ay beklemek lazım.
Birkaç dakika sonra telefon çaldı.
Tren beş dakika içinde kalkıyor.
Düğün üç ay içinde gerçekleşecek.
Saat 1.00'de öğle yemeği yiyeceğiz. Başka bir deyişle, 10 dakika içinde.
Bir süre sonra yürümeye başladılar.
Akşam yemeği otuz dakika içinde hazır olacak.
Sanırım yaklaşık 30 dakika içinde döneceğim.
İki ay sonra, 21 Ocak 2017'de,
ve beş yılda bu oran yüzde 28'e çıktı.
Beş dakika sonra Paris üzerindeyiz,
Beş dakika daha
Birkaç ay sonra anneyle konuşma fırsatı bulduk.
Ben iki yıl içinde mezun olacağım.
Alışverişe gitmek zorundayım. Bir saat içinde döneceğim.
Otobüs yaklaşık iki dakika içinde kalkıyor.
Otobüs yaklaşık on üç dakika içinde gelecek.
Pizza beş dakika içinde burada olacak.
On yıl içinde şehrimiz çok değişecek.
30 dakika içinde orada olabilirim.
Yaklaşık yarım saatlik bir konuşmadan daha bir ay sonra
Onlar üç dakika sonra durdular.
Meksika'ya gidebilmek için başka bir vize almam haftalar sürdü
bir yılda yüzde beş daha fazla koroner plak rahatsızlığı yaşadılar
Bulduğumuz şey, taşma noktasına önümüzdeki on yıl içinde ulaşacağımız.
11 saat içinde, 7.30 gibi San Francisco'ya varacağız.
Onun ateşi bir saat sonra hâlâ yüksekti.
Sadece üç ay içerisinde... ...kendileri de çocuk yapacak hâle gelecek.
Şaşırtıcı bir şekilde iki hafta geçti ve mahkemede oturuyordu.
O, iki gün sonra geri geldi.
On dakika içinde orada olacağım.
Noel şu andan itibaren tam iki haftadır.
Birkaç dakika içinde onu arayacağım.
- İki gün sonra öksürüğüm geçti.
- İki gün sonra öksürmem geçti.
Benim uçak üç saat içinde kalkar.
Yaklaşık otuz dakika içinde orada olacağım.