Examples of using "Lassú" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar da yavaşsın!
yavaş konuşmak.
Benim nabzım yavaş.
- İnternet bağlantım yavaştır.
- İnternet bağlantım yavaş.
Onun nabzı yavaş atar.
Tom çok yavaş.
Tom yavaştı.
Neden çok yavaşsın
Durgun sular derin akar.
İlerleme yavaştı.
Neden çok yavaştın?
Bilgisayarım çok yavaş.
Metabolizmaları da inanılmaz yavaş.
İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş?
- Çok yavaş karar veriyorum.
- Karar vermede çok yavaşım.
Çok küçük, çok yavaş ve yeterli değil.
Yavaş, acı dolu ölümü Napolyon'u derinden üzdü.
- Bu web sitesi neden bu kadar yavaş?
- Bu site niye böyle yavaş?
Çok yavaş bir trendi. Her küçük istasyonda durdu.
Tom, Mary'nin muhtemelen çok yavaş olacağını söyledi.
Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.
Ama gerçek şu ki, bu garip, yavaş hayat
Her şeyin çok yavaş değiştiği bir dünyayı sevmiyorum.